Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu (TKDF) 2023 yılında 438 bayanın katledildiğini açıkladı. TKDF’nin 2023 yılı raporuna nazaran; bayanların 196’sı ateşli silahla, 86’sı kesici aletle, 36’sı yüksekten düşerek, 17’si boğularak öldürüldü. 103 bayanın mevt nedeni ise ‘şüpheli’ olarak kayıtlara geçti.
Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu, 2023 yılı bayan cinayetleri raporunu açıkladı. TKDF’nin bayan cinayeti datalarına nazaran, 1 Ocak- 31 Aralık 2023 tarihlerinde 438 bayan katledildi.
Raporda, 2023 yılında katledilen bayanların 180’i evli, 102’si bekar, 27’si boşanmış, 12’si dini nikahlı olduğu bilgisi yer aldı. Öldürülen bayanların 117’sinin ise ‘medeni halinin bilinmediği’ belirtildi. Rapora nazaran, bayanları öldüren erkeklerden 7’sinin kimliği belirlenemedi. 135 bayan kuşkulu, 29’u tanıdığı erkek, 14’ü kızının, kardeşinin ya da annesinin irtibatlı olduğu erkek, 69’u aile içinden, 69’u boşanma basamağında olduğu erkek, 115’i ise ilgi yaşadığı erkekler tarafından öldürüldü.
Rapora nazaran; “kadınların 196’sı ateşli silahla, 86’sı kesici aletle, 36’sı yüksekten düşerek, 17’si boğularak öldürüldü. 103 bayanın mevti ise ‘şüpheli’ mevt olarak kayıtlara geçti.
Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu’ndan yapılan açıklamada şu kıymetlendirme yapıldı:
“Anayasa da bayan erkek eşittir yazılmış olsa da kız çocukları-kadınlar için eğitime ve istihdama erişmede zorluk hala devam etmekte. Ayrıyeten Dünya Ekonomik Formu cinsiyet eşitsizliği 2023 raporuna nazaran 146 ülke ortasında 124. sırada olmamız kadın cinayetlerinin artmasında etken olarak devam etmekte. 2023 yılı içinde katledilen 438 bayan cinayetinin 135 i kuşkulu vefat 303’ü cinayet olarak kayıtlarımıza geçti.
Şüpheli mevt dediğimizde yüksekten düşme olarak ya da intihar etti diye tanımlanan birtakım ölümlerin aslında şiddet geçmişi olması artık inceleniyor. Kolluk tarafından isimli tıp raporu ve saha araştırması ile bu kuşkulu ölümlerin birçoklarında katilin planlayarak işlediği cinayetlerin artık üzeri örtülemiyor. Şule Çet’in yüksekten düştü tanımlamasının Bayan STK nın çabalaması sonucunda cinayet olduğunun ortaya çıkması kuşkulu ölümlerin üzerindeki perdenin açılmasında etken oldu .
Aile olmak ismine hayatlarını birleştirenlerden birinin mağdur başkasının katil olması sosyolojik olarak derinlemesine bir incelemeyi gerektiriyor. Bu cinayetlerin işlendiği mahallerde mağdurun ve failin kimliği üzerinden ayrıntı incelemesi yapılmasının kıymeti çok büyük. Erken yaş evliliği, eğitim durumu, yoksuluk, göç durumu yaş üzere hususlarda elde edilecek dataların önleyici siyaset olarak yeterli bir sonucu ortaya çıkaracağına inanıyoruz. Burada 2021 yılında tek imza ile yürürlükten kaldırılan İstanbul kontratının aslında tedbire, muhafaza, koğuşturma ve siyaset olarak dört ayak üzerine heyeti olduğunu hatırlatmak isteriz.
En yakınımızdaki erkeklerden gelen bu şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır.
Kadını birey görmeyen zihniyetin yarattığı bu sürecin uygunlaşması en küçük yaştan itibaren eğitim ile mümkün. Müfredata doğru formda eklenecek eşitlik algısı için hakikat bir adım olacaktır.
Kadınların ömür haklarının teminatı olmadığı bir ülke olarak görünmemize sebep olan bu sayılar yargıdaki cezasızlık kararları ile destekleniyor. Sistemlerin işleyişinden kaynaklanan eksikliğin giderilmesi ve önleyicilik ismine bir seferberlik başlatılarak bu bahiste en faal muhafazanın yapılması gereklidir.”
