Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ecdadın 109 yıl evvel burada vatan uğruna gözlerini kırpmadan vefata yürüdüğünü belirterek, “Atalarımızın bize miras bıraktığı bu vatanı korumak ve gelecek kuşaklara teslim etmek misyonumuz. Onların gösterdiği yürek ve fedakarlıkların anısını yaşatmak en büyük sorumluluğumuz.” dedi.
Göktaş, Sarıkamış Harekatı’nın 109. yılı anma aktiflikleri kapsamında, Ay Yıldızlı Merasim Alanı’nda Sarıkamış Şehitlerini Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada, bu toprakların kahramanlıklarının şahidinin yeniden bu topraklar olduğunu belirtti.
Bakan Göktaş, “Hangi taşı yerinden oynatsanız gerisinde bir destan yatar. Yemen’de susuzluğa direnen Mehmetçiklerin kahramanlığına yalın sıcak şahittir. Çanakkale’de mermilere göğüs geren kahramanların şahidi Gelibolu’nun sert rüzgarlarıdır. İşte artık şahidimiz, Sarıkamış’ta, Allahuekber Dağları’nda yağan kardır.” dedi.
Sarıkamış Harekatı’nın ehemmiyetini vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti:
“Ecdadımız 109 yıl evvel burada vatan uğruna gözlerini kırpmadan vefata yürüdüler. Atalarımızın bize miras bıraktığı bu vatanı korumak ve gelecek jenerasyonlara teslim etmek misyonumuz. Onların gösterdiği cüret ve fedakarlıkların anısını yaşatmak en büyük sorumluluğumuz. Bu sorumluluğun büyük bir hissesi da ne keyifli ki bakanlık olarak bizim sorumluluğumuzda. Kahramanlarımızın emanetlerine yönelik faaliyetlerimizi Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğümüz bünyesinde yürütüyoruz. Bakanlık olarak biliyoruz ki, şehit yakınları ve gazilerimiz bizim ailemizin bir modülü. Onların huzurlu bir hayat yaşamaları için her türlü dayanakları sürdürüyoruz.”
Son 10 yılda 49 bini aşkın şehit yakını, gazi ve yakınının kamuda istihdamı sağlandı
2014’ten bugüne kadar 49 bini aşkın şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamuda istihdamını sağladıklarını anlatan Göktaş, Cumhuriyet’in 100. yılı kapsamında, “Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları Projemiz” ile gazileri ve gençleri bir ortaya getirdiklerini vurguladı.
Bugün tıpkı şuurla tarih boyunca bu topraklar uğruna verilen gayretleri hatırladıklarını ve o uğraşların kendilerine yüklediği şuurla hareket ettiklerini bildiren Göktaş, “Ecdadımız bizlere yalnızca geçmişin anılarını değil, tıpkı vakitte geleceğe dair umutları da miras bıraktı. Bizler, bu umutları yeşertmek, bu topraklarda huzurun ve refahın her vakit var olmasını sağlamak için var gücümüzle çalışacağız.” diye konuştu.
Yeni destanlar yazmak için Türkiye Yüzyılı’nın ehemmiyetini lisana getiren Göktaş, şunları kaydetti:
“Atalarımız üzere biz de kendi destanımızı yazmak için kararlılıkla ilerleyeceğiz. Hepimiz bu toprakların kahraman evlatları olarak geçmişten aldığımız güç ve ilhamla ülkemizi muasır medeniyetler düzeyinin üzerine çıkarmak için uğraş ediyoruz. Zira biliyoruz ki bizim de yazacağımız kahramanlık öykülerimiz gelecek jenerasyonların yüreğinde yer edecek. Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek kuşak burada. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın birinci jenerasyonu de burada toplanacak. Tıpkı bugün olduğu üzere onlar da birebir heyecan ve gururla gelecekler, ecdadımızın anısına sahip çıkacaklar. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Beyaz kar üzerinde dalgalanan al bayrağımız, sonsuza kadar gök kubbemizde dalgalansın. Rabb’im bizlere ulu bayrağımızın gölgesinde kutsal vatanımızda birlik ve huzur içinde yaşamayı nasip etsin. Kahraman ecdadımızın anısını yaşatmak için, soğuk demeden, uzak demeden, Türkiye’nin dört bir yanından gelen siz kıymetli kardeşlerimle gurur duyuyorum.”
