ÇALIŞMA ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Türkiye olarak yalnızca Türkiye’den ibaret değiliz. Bütün bir İslam dünyasının kederiyle dertleniyoruz. Hatta sahip olduğumuz inanç ve temsil ettiğimiz medeniyetin gereği olarak bütün insanlığın meseleleri ve gereksinimleriyle muhatap ve sorumlu bir pozisyonda bulunuyoruz” dedi.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Memur- Sen Konfederasyonu’nun kurucusu, şair ve muharrir Mehmet Akif İnan’ın 24’üncü mevt yılı münasebetiyle, Ankara’da düzenlenen ‘Mehmet Akif İnan Mükafatları Merasimi’ne katıldı. Merasime yazılı bildiri gönderen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Lideri Numan Kurtulmuş’un iletileri okundu.
Ödül merasimi vesileyle Mehmet Akif İnan’ı rahmetle yad ettiğini belirten Erdoğan, “Rahmetli Akif İnan’ın emaneti olan Memur-Sen’in prensipli sendikacılık anlayışının bir gereği olarak, tüm dünyada hakkın, merhametin, özgürlüklerin savunuculuğunu yapmasını takdirle karşılıyoruz. 7 Ekim’den beri Gazzeli kardeşlerimize yönelik, İsrail tarafından yürütülen katliamlara ülkemizde en güçlü yansıyı veren sivil toplum kuruluşlarımızın başında Memur-Sen gelmektedir. Amerika ve Avrupa’nın şartsız takviyesini alan işgalci İsrail güçleri karşısında tam 3 aydır vatanlarını onurlarını ve özgürlüklerini cüretle savunan Gazzeli kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. 1967 hudutları temelinde başşehri Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar Filistin halkına yönelik takviyemizi sürdüreceğiz. Rabbim Gazzeli kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Bu niyetlerle ödül merasimine öncülük eden Memur-Sen’i, Mehmet Akif İnan Vakfı’nı ve pahalı yöneticilerini canı gönülden tebrik ediyor. Sizleri en kalbi muhabbetlerimle hürmetle selamlıyorum” tabirlerini kullandı.
‘MEZARLARINDAN DESTANLAR YAZMAYA DEVAM EDİYORLAR’
Işıkhan, Mehmet Akif İnan’ı 24’üncü vefat yıldönümü vesilesiyle rahmet, minnet ve hürmetle andığını belirterek, düzenlenen ödül merasiminde emeği geçenlere teşekkür etti. Merasimin İnan’ın anısını, davasını ve fikri uğraşını hem yaşatma hem de gelecek jenerasyonlara aktarma noktasında faal role sahip olduğunu söyleyen Işıkhan, “Merhum şairimizin vefatının üzerinden geçen vakte karşın fikirlerinin, telaffuzlarının ve hareketlerinin güçlü bir formda yaşatılıyor olması, bu rolün en açık göstergelerinden birisidir. Güçlü kalemi, engin fikri ve manevi dünyasıyla bir jenerasyonun fikir ve aksiyon dünyasına ışık tutmuş ‘Yedi Hoş Adam’ın Akif’i ve değerli yol arkadaşları, kendisinin dizelerinde de söz ettiği üzere bugün hala mezarlarından destanlar yazmaya devam ediyorlar. Mehmet Akif İnan’ın, ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/ Destan yazılır mezarlarımızdan’ dizeleri, bugün sizlerin varlığıyla beden buluyor” diye konuştu.
‘KUDÜS’ÜN HÜZNÜ HEPİMİZİ KAHREDİYOR’
İnan’ın ‘Mescid-i Aksa’ şiirine atıfta bulunan Işıkhan, “Merhum şairimizin düşünde gördüğü üzere bugün Mescidi Aksa bir çocuk üzere ve ağlıyor. Tıpkı zalimce zulmedilen Gazze’nin çocukları üzere. Akif İnan ve onun üzere kaç mütefekkirin gönlünden süzülen dizeler, bugün hala sesimiz oluyor. Filistin’de paklar zulme maruz kalırken gönül coğrafyamızın incisi Kudüs’ün hüznü hepimizi kahrediyor. Daha adil bir dünyanın imkanına inanan bizler için Mehmet Akif İnan ve bu davanın zahmetini çekmiş her bir isim, kadim kültürümüzde, kuşatıcı medeniyetimizde ve onun taşıyıcısı olan edebiyatımızda yeri doldurulamaz değerlerdir” sözlerini kullandı.
Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Akif İnan, Rasim Özdenören üzere fikir adamlarının kültür dünyasına ektikleri tohumların, verdikleri uğraşın meyvelerini bugün topladıklarına işaret eden Işıkhan, “Biz biliyoruz ki Türkiye olarak yalnızca Türkiye’den ibaret değiliz. Bütün bir İslam dünyasının kaygısıyla dertleniyoruz. Hatta sahip olduğumuz inanç ve temsil ettiğimiz medeniyetin gereği olarak bütün insanlığın sıkıntıları ve gereksinimleriyle muhatap ve sorumlu bir pozisyonda bulunuyoruz. Bugün Türkiye’nin bu sorumluluğu yerine getirdiği ölçüde daha adil bir dünyanın inşasına öncülük etme konusundaki tarihi misyonuyla dünyaya yeni ufuklar açacağı yadsınmaz bir gerçektir. Biz de bunun farkındayız. Ülke ve millet olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortaya konan ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz ve bu istikametteki amaçlarımız, bu tarihi misyonu bizim için kaçınılmaz hale getirmektedir” diye konuştu.
Bakan Işıkhan, kültür alanında kesinlikle önemli işler ve kıymetli atılımlar yapmak gerektiğini belirterek, “Siyaset ve iktisat alanında atılan adımların artık kültürel alandaki faal, nitelikli çalışmalarla perçinlenmesi ve desteklenmesi gerektiğinin de şuurundayız. Adalet ve hakkaniyet davasının tam manasıyla muvaffakiyete ulaşması fakat kültürel alandaki dönüştürücü bedel ve birikimlerin üretilmesiyle mümkün olabilecektir. Bunun için kültürel varlığımızla ön plana çıkmak, bizim temel önceliklerimizden biridir” dedi.
‘TOPLUMUMUZU AYAKTA TUTAN EN KIYMETLİ TOPLUMSAL YAPILAR’
Mehmet Akif İnan’ın edebiyatçı ve eğitimci kişiliğinin yanında düzgün de bir sendikacı olduğunu belirten Işıkhan, kelamlarına şöyle devam etti:
“Sendikalarımız hiç kuşkusuz, toplumumuzu ayakta tutan en kıymetli toplumsal yapılardır. Merhum Akif İnan’ın şiirleri ve fikirleri ne kadar güçlüyse temelini attığı Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen de o kadar güçlüdür. Sendikacılığı, inandığı bir dava uğruna gayret etmenin toplumsal bir tezahürü olarak ele aldığımızda; merhum şairimizin bu alanda öncü rol üstlenmesini, onun davası ve fikirleri konusundaki samimiyetinin ve çaba ruhunun bir tabiri olarak görebiliriz. Ülkesinin geleceğini ve muvaffakiyetini sendikal uğraşta gören bir fikir adamı olan Mehmet Akif İnan’ın izleri, bugün hala sendikacılık hayatımıza öncülük eden kuruluşlarımızda varlığını sürdürmektedir. Bu manada, Türkiye’nin sendikal gayretine sağladığı katkıyla ve 1 milyonu aşkın üyesiyle Memur-Sen ailesi, Türkiye Yüzyılı maksadımız doğrultusunda en kıymetli paydaşlarımızdan bir adedidir.”
Programın devamında ödül sahipleri sahneye davet edilerek mükafatları takdim edildi. ‘Çalışma Hayatı ve Emek’ kolundaki mükafata layık görülen 6 Şubat sarsıntılarında üstün faydalılık gösteren maden çalışanlarının mükafatını, Bakan Vedat Işıkhan verdi. Ayrıyeten; ‘Kültür, Sanat, Edebiyat’ kolunda Yedi İklim Mecmuası Genel Yayın Direktörü Ali Haydar Haksal, ‘Üstün Hizmete Vefa’ kolunda Anadolu Mektebi Yürütme Heyeti Lideri Prof. Dr. Sami Güçlü, ‘Uluslararası Bedel’ kısmında siyasi karikatürist Steven William Maclean Bell, ‘Başarı ve Teşvik’ kolunda müzisyen, muharrir Sedat Anar ödül aldı. ‘Jüri Özel’ mükafatı ise Filistinli çocuklara verildi.
‘Uluslararası Kıymet’ kolunda ödül alan Steven William Maclean Bell, merasime çevrim içi katılarak Gazze’deki İsrail taarruzları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bell, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ülkesinde de sevilmeyen bir karakter olduğunu tabir ederek, kendi başarısızlıklarını Gazze’ye yönelik taarruzlarıyla örtmeye çalıştığını kaydetti.
