DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, “Türkiye sathında adaylarımızla birlikte daha yeterli hizmetin yarışı ve rekabeti içerisindeyiz.” dedi.
Babacan, Niğde’de bir otelde düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin “DEVA Partisi olarak 81 vilayette aday çıkartacak mısınız?” sorusu üzerine Babacan, tüm ülke sathında seçimlere kendi isimleri ve logolarıyla katılacaklarını söyledi.
“Büyükşehirlerle ilgili belirlenen isimler var hem CHP hem AK Parti’den. Bu adaylarla ilgili yorumlarınızı alabilir miyiz?” sorusunu ise Babacan, şöyle yanıtladı:
“Demokrasimiz için Türkiye için güzel olsun diyorum. Demokraside siyasi partilerin rekabeti daha düzgün hizmet için olmalı. Türkiye’de siyaset yapanlar siyaseti bir savaş alanı olarak düşünüyor. Siyaseti bir hamaset alanı olarak düşünüyor. Kimi siyasetçiler kendilerinden olmayanları düşman belliyor. Biz onlardan değiliz. Siyaset vatandaşlarımıza daha yeterli hizmeti vermenin bir yarışıdır, bir rekabettir. Hasebiyle biz tüm Türkiye sathında adaylarımızla birlikte daha düzgün hizmetin yarışı ve rekabeti içerisindeyiz. Elimiz boş değil. Pek çok parti biliyorsunuz, ‘şunu yapacağım, bunu edeceğim’ der lakin bunu yazıya dökmekten korkar. Zira ‘Yarın müellifim, yapamam, başıma iş gelir’ diye ürkerler ya da yazmaya da üşenirler. Zira bizim üzere bu türlü 23 tane aksiyon planını açıklayıp, hazırlayıp her alanda lakin her alanda ülkemizin meselelerine tahlil üreten bir diğer siyasi parti yok arkadaşlar.”
Türkiye genelinde 125 aday belirlendi
Babacan, şu anda Türkiye genelinde 125 adayı belirlediklerini, çalışmaların devam ettiğini aktardı.
“Bazı vilayet seyahatlerinizde şahsınıza ve partinize karşı vatandaşlar reaksiyon gösterdi. Bununla ilgili hiçbir açıklama yapmadınız. Bunun tedbirini aldınız mı?” sorusuna Babacan, şöyle karşılık verdi:
“Herhalde İstanbul Sancaktepe’deki olaydan bahsediyorsunuz. Tüm Türkiye’yi dolaşıyoruz. Bizim vatandaşlarımızla doğal buluşmalarımızda çok şükür vatandaşlarımız bizi büyük bir sevgi ve tıpkı vakitte da hasretle karşılıyor. Diyorlar ki ‘sizi hiç ekranlarda göremiyoruz.’ Ben de diyorum ki ne yapalım? Göstermiyorlar. Bizden korkuyorlar. ‘Ali Babacan’ı çok gösterirsek bunlar iktidarı yarın alır’ diye bizi göstermiyorlar. İşte buradayız diyoruz, canlısını görüyorsunuz diyoruz. Ancak o denli tek tük farklı farklı yerlerde doğal olmayan, daha çok evvelden planlanmış halde de provokasyon hadiseleri gerçekleşebiliyor. Yani bu Sancaktepe’deki bahis da münferittir. Biz cuma namazındaydık. Cuma namazından sonra baktık birisi caminin kubbesinin yanındaki boşluğa çıkmış. Oradan bir şeyler söylüyor. Ben döndüm baktım. ya dedim bu adamcağız düşer, eder. Bunu kim çıkarttı? Kim buna ne yaptı da oralara çıktı diye. Ondan sonra baktık malum kanallar, haber sitelerinde bir ölçü haber olmuş. İşte ‘Ali Babacan’a protesto, şu bu falan filan’ diye. Çok şükür biz milletimizle barışığız.”
“İktidar partisinden ayrıldınız. Bunu bizim buradaki beşerler genelde daima merak etti, 12 yıl misyonda kalıp ayrıldıktan sonra bir genel başkanlık var, neden daha evvel konuşmadı, 12 yıldan sonra konuşmaya başladı. Buradaki ince çizgi nedir?” sorusu üzerine Babacan, şunları söyledi:
“Şimdi bu da aslında büsbütün bir bilgi kirliliği zira açıp bakarsanız basın arşivine ben hükümetteyken 2011-2012’den başlayarak giderek artan bir dozda yanlışlara işaret ettim. Yani 2015’te bakanlıktan ayrıldım. Daha 2012-2013’te orta gelir tuzağından bahsettim. Bakın, adalette, hukukta ve eğitimde berbata gidiyoruz. Bunlar olmazsa bu ülke orta gelir tuzağına düşecek dedim. Şöyle Google’a bir orta gelir tuzağı yazın göreceksiniz en çok ben kullanmışım. En çok da başbakan yardımcısıyken.”
Konuşmaların akabinde Babacan ve partililer, esnaf ziyareti yaparak vatandaşlarla sohbet etti.
Babacan daha sonra partisinin Niğde Belediye Lider adayı Ümit Güngör ile parti otobüsüyle kent çeşidi attı.
