Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Etraf Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Burcu Özkaraova, “Kenevirle ilgili asırlardır bilinen şeyleri tekrar keşfediyoruz, bilimsel olarak tekrar ortaya koyabiliyoruz.” dedi.
???????Özkaraova, AA muhabirine, kenevirin çok taraflı bir bitki olduğunu, geçmişte Anadolu’da çok sık kullanıldığını söyledi.
Kenevirin geçmişte dokumacılık, halat ve kumaş üretimi ile tıbbi alanda kullanıldığını anlatan Özkaraova, “Tohumu da ayrıyeten kullanılmış. Son vakitlerde etraftaki kullanım alanları da keşfedildi. Bununla mucizeleri de ortaya çıktı açıkçası.” sözünü kullandı.
Kenevirin gövde yapısının süratli biçimde geliştiğinin altını çizen Özkaraova, şöyle devam etti:
“Kenevir, 4 metrenin üzerinde boya ulaşabiliyor. Alışılmış çeşidine, yetiştirildiği bölgeye ve sulama durumuna nazaran değişkenlik gösterebiliyor. Bununla bir arada yerin altında da inanılmaz bir kök ağı var, o da 2 metreyi geçebiliyor. Biraz da mucizesi burada yatıyor. Nisan üzere ekiyorsunuz, ağustos, eylül üzere hasat ediyorsunuz. Tohumculuğunu yaparsanız, artı bir ay daha müddet ekleniyor tohumun yetişebilmesi için. Gövde ne kadar çabuk büyüyebiliyorsa, atmosferdeki karbondioksidi o derecede alabiliyor. Lif için sık ekim olması isteniyor. 14 santimetre aralıklarla ekilmesi isteniyor. O vakit yabani ot da bitmiyor, münasebetiyle kimyasal ilaçlar da kullanılmıyor.”
“Daha az zirai ilaç kullanılması nedeniyle çevreci tarafını ortaya koyuyor”
Kenevirin ekildiği alanlarda ot öldürücü olarak da kullanıldığını, daha az kimyasal ilaç kullanılmasından ötürü tabiata dost bir bitki olduğunu lisana getiren Özkaraova, “Keneviri nöbetleşe ekim yaparsanız, gerisinden buğday ya da mısır ekerseniz, onlarda da zirai ilaç kullanmanız gerekmiyor. O kadar hoş baskılamış oluyor. Daha az zirai ilaç kullanılması nedeniyle çevreci tarafını ortaya koyuyor. Kenevir bitkisi 700 milimetre civarında yağış aldığı vakit sulama yapılmasına gerek kalmıyor. Belli nemliliği olan ortamlarda yetişmesi gerekiyor ve fazla sulama istemiyor.” diye konuştu.
Özkaraova, kenevire etraf mühendisliği açısından bakıldığında atığı olmayan bir üretim üzere düşünülebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Çünkü her şeyi kullanılıyor. Lifi aslında dokuma alanında kullanılıyor. Gövdesinden, yani lifi alındıktan sonra kalan odun kısmı inşaat ile sanayi bölümünde ses ve termal yalıtım materyalleri olarak kullanılıyor. Tohumundan kenevir yağı, biyodizel elde edilebilir. Sıkımdan sonra küspesi, şayet kabuğu çıktıysa besin endüstrisinde, kabuğuyla beraberse o vakit hayvansal yem endüstrisinde kullanılabiliyor. Şifa üzerine ezelden beri atalarımızın kullandığı alanı esasen var. Aslında şöyle söyleyebiliriz, kenevirle ilgili asırlardır bilinen şeyleri tekrar keşfediyoruz, bilimsel olarak tekrar ortaya koyabiliyoruz. Avrupa’da bunun önünü açtılar. Endüstriyel kenevirle ilgili daha fazla teşvik alıyor çiftçiler.”
