Diş hekimliği, eczacılık, fizik tedavi ve rehabilitasyon ile hemşirelik kısımlarında yapay zekayı zarurî ders yapan Kocaeli Sıhhat ve Teknoloji Üniversitesindeki (KOSTÜ) öğrenciler, mesleğe adım atmadan evvel alanlarındaki yapay zeka temelli teknolojileri tanıma fırsatı buluyor.
KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, AA muhabirine, Avrupa Eğitim Vakfınca kurulan ikinci üniversite olarak eğitime 2020’de başladıklarını ve öğrenci sayısının 4 bin 500’e ulaştığını belirtti.
Sağlık ve teknolojiyi bir ortaya getiren üniversite anlayışıyla hareket ettiklerini aktaran Elmas, dünyada teknolojik gelişmelerin 2010’lu yıllardan itibaren çok hızlandığını, tüm mesleklerin ve kurumların bu sürate ayak uydurmak zorunda kaldığını anlattı.
Elmas, yapay zekayla ilgili 1 yıldır ağır çalışma içerisine girdiklerini ve ilgili dersi mecburî müfredat kapsamına aldıklarını vurgulayarak, “Öğrencilere, dünyadaki süratli değişime ayak uyduracak yeterlilikleri kazandırma konusunda üniversite olarak iddialıyız, planlarımızı ona nazaran yapıyoruz. Öğrencilere fiyatsız yapay zeka sertifikası veriyoruz. Dünyadaki rastgele bir sertifika programına katılan öğrencilerin bu çalışmasını krediye sayıyoruz. Hocalarımızı eğitiyoruz. Bizim değişip, onların lisanından anlayacak düzenekler üretmemiz lazım.” diye konuştu.
Böylece üniversitede tüm teknolojik gelişmeleri hissettirecek atmosfer oluşturduklarına dikkati çeken Elmas, eğitim modelleriyle yapay zeka alanında öncü üniversite olma gayelerinin bulunduğunu kelamlarına ekledi.
Yapay zeka dersini sıhhat alanında mecburî müfredat haline getiren birinci üniversite
Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yurdanur Dikmen de mühendislik alanlarında zarurî olan yapay zeka dersini, sıhhat kısımlarında seçmeliden zarurî kategorisine geçiren birinci üniversite olduklarını bildirdi.
Tıp alanında yapay zekanın, teşhis koyma ve radyolojik olarak dataların incelenmesinde çok ağır kullanıldığına değinen Dikmen, “Sağlık alanındaki teknolojinin yükselişinin, çok daha süratli olacağı bekleniyor. Öğrencilerimizin mezun olduktan sonra bu alanla ilgili teknolojiyi kullanabilecekleri, teknoloji dayanaklı araçlarla karşılaşacaklarını düşündüğümüz için bu alana biraz daha hazır, bu alanı daha çok tanıyan, şuurlu ve farkında olarak mezun olmalarını istiyoruz.” diye konuştu.
Dikmen, dünyada hastanın hayat kalitesini artıran, süratli uygunlaşmasını sağlayan yapay zeka takviyeli bakım eserleri geliştirildiğinin altını çizerek, yatak yaraları, basınç yaraları, düşme riski ve ağrının belirlenmesini hesaplayabilen yapay zeka dayanaklı teknolojik eserlerin daha fazla kullanılacağını söyledi.
Öğrencilerinin yapay zeka alanında hoş projeler hazırlamaya başladığına değinen Dikmen, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Özellikle ses tanıma sistemleri kullanılarak, hastaların düşme riski, ağrı risklerinin hesaplanabileceği projeler. Öğrencilerden çok hoş geri bildirimler alıyoruz. Alana çıktıklarında, mezun olduklarında çok daha fazla teknolojiyle desteklenen aygıtla karşılaşacaklar. Aslında biz biraz ona hazırlıyoruz. Örneğin, robotla çalışmak durumunda kalabilirsiniz. Bilhassa yatağa bağımlı hastalarda yatak yarası oluşmaması için konum vermek zorundayız. Şu anda bunu hemşireler yapıyor lakin dünyada geliştirilen yapay zekalı robotlar var.”
“Bu alanda ilerlemeyi düşünüyorum”
Hemşirelik kısmı 3. sınıf öğrencisi İrem Utlu, her alanda olduğu üzere yapay zekanın sıhhat alanında da kullanımının üst düzeyde olduğunu söyledi.
Stajlara çıktıklarında alanlarda yapay zekayla ilgili çok fazla çalışma gördüklerine dikkati çeken Utlu, “Bu bilgileri okulda alıp gitmemiz, alanda bizim için çok büyük deneyim sağlıyor. Mesleksel hayatımızda da okul hayatımızda da çok büyük bilgi birikimi sağlıyor. 2050’de yaşlı nüfusun giderek artacağı konusunda araştırmalar var. Bu alanda bilhassa yapay zekanın çok fonksiyon göreceğini düşünüyorum. Kendim de bu alanda ilerlemeyi düşünüyorum. Artık insan gücü değil de robotların gücü daha aktif olmaya başladı. Bu inovasyon, hemşirelik alanında ilerleyerek artacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Aynı kısmın 3. sınıf öğrencisi Kerem Şancı, yapay zekanın mecburî müfredata eklenmesinden duyduğu memnuniyeti lisana getirdi.
Şancı, alanda bu alanda geliştirilen teknolojileri gördüklerini belirterek, “Bunlara hazır olduğumuzu gördük. Biz hastalara çok vakit ayıramıyoruz. Bakım vermede vakit ayırmak çok kıymetli. Hastaları teknolojiyle buluşturduğumuz vakit hemşireler, hastalara daha çok vakit ayırabiliyor.” sözünü kullandı.
