Otomotiv Sanayii Derneği İdare Heyeti Lideri Cengiz Eroldu, global iktisat açısından güçlü bir yıl olmasını bekledikleri 2024’ün otomotiv bölümü açısından da belirsizliklerle dolu olduğunu söyledi.
Otomotiv Sanayii Derneği İdare Konseyi Lideri Cengiz Eroldu, 2024 yılına dair değerlendirmede bulundu; “Otomotiv sanayi ihracatı yılın birinci on bir ayında 32,5 milyar dolar ile ülke ihracatının yüzde 14’ünü gerçekleştirdi ve ihracat başkanı pozisyonunda yer aldı. 2023 yılı sonunda üretimin 1,5 milyon adedi, ihracatın ise 1 milyon adedi aşmasını, pazarın da 1,2 milyon adet civarında gerçekleşmesini öngörüyoruz. Tüm bunlara ek olarak, 2023 yılında otomotiv sanayi yatırımlarını sürat kesmeden sürdürdü.” OSD üyelerinin bir kısmı, yatırımlarını muvaffakiyetle hayata geçirirken, yeni yatırım kararları açıklanmaya devam ediyor.
“Tüm bu gelişmeler, endüstrinin sürdürülebilir büyümesine ve rekabetçiliğine olumlu tesirinin yanı sıra istihdam açısından da büyük ehemmiyet taşıyor” diyen Eroldu, 2024 yılı için “2024 yılının enflasyon, düşük büyüme beklentileri, sıkılaştırılmış para siyasetleri ve jeopolitik tansiyonlar nedeniyle global iktisat için şiddetli bir yıl olacağını öngörüyoruz” biçiminde konuştu.
2024 yılının dal açısından belirsizliklerle dolu olduğunun altını çizen Eroldu,“Tüketici inancındaki değişiklikler, elektrifikasyona geçiş zorlukları ve global ekonomik hareketlilik üzere değişkenler, pazar beklentilerini temkinli ve belgisiz bir hale getiriyor” dedi. İç pazarın yüzde 25 oranında daralabileceğini kaydeden Eroldu, yüzde 72’si ihraç olan bir dalda rekabetçiliğimizin artması gerektiğinin de altını çizdi.
“Yerli katkı oranı düşebilir”
Eroldu, hususla ilgili şunları söyledi; “İçinden geçilen dönüşüm sürecinin büyüklüğü ve tesir alanının genişliği dikkate alındığında bu süreç yalnızca ana sanayiinin eforu ile yönetilebilecek bir husus değil.
Birçok paydaşın eş vakitli, senkronize halde bütünsel aksiyon planlarını hayata geçirmesi gerekiyor. Düşük / sıfır emisyonlu araç teknolojileri üzere dönüştürücü teknolojilerin tesiri ile araç yapılarının önemli bir değişim içerisinde olduğu dikkate alındığında mevcut yerli katkı oranlarının gelecekte düşmesi riski ile karşı karşıyayız. Bu dönüşüm ile hayatımıza giren / girecek olan kritik teknolojilerin yerlileştirilmesi bizim için çok kıymetli.
Kritik teknolojinin yerlileştirilmesi için tedarik endüstrimiz ile birlikte çalışmalarımıza süratle devam ediyoruz. Bu dönüşümde tedarik sanayiinde çok olumlu gelişmeleri memnuniyetle gözlemliyoruz fakat tedarik endüstrimizin dönüşüm suratının kıymetli bir risk olarak kendisini göstermekte olduğunu göz gerisi etmemeliyiz.
Tüm araç kümelerinde (otomobil, hafif ticari araç ve ağır ticari araç) sıfır emisyonlu araçların tüketici ile buluşabilmesi için, şarj ve dolum altyapısının gelişmesi, şebeke esnekliği, endüstriyel dönüşüm için paydaşların iş birliği, tedarik sanayiinin dönüşümünü ve mevcut araç parkının gençleştirilmesini sağlayıcı teşvik düzeneklerinin geliştirilmesi üzere birçok siyasetin eş vakitli hayata geçmesi kıymetli. Ayrıyeten tüketici inancındaki değişiklikler, elektrifikasyona geçiş zorlukları ve global ekonomik hareketlilik üzere değişkenler, pazar beklentilerini temkinli ve meçhul bir hale getiriyor. Yani dijital ve yeşil dönüşüm hızlanacak üzere.”
