Evliliğinizde yahut bağlantılarınızda problemler mı var? Vakit zaman kendinizi mahkeme salonunda boşanırken mi hayal ediyorsunuz? Her tartışmanız büyüyüp alevleniyor ve her ikinizi de yakıyor mu? Meselesiz yahut tartışmasız bir ilgi olmaz lakin kronikleşirse korkulan son kaçınılmaz olabilir. Halbuki uzmanların tavsiye ettiği birkaç kolay ve tesirli kurala uymak sizi mutluluğa kavuşturabilir. “Evlilik nedir?” “Mutlu evliliğin sırları nelerdir?” “Evlilikte sıkça görülen meselelere ve tartışmalara hangi gözlükle bakılmalıdır?” “Evliliklerdeki meseleleri ve tartışmaları sertleştirip, yumuşatan faktörler nelerdir?” İşte tüm bu soruların karşılığı ve tahlil önerileri…
EVLİLİK BİRLİKTE ÖMÜR SÖZLEŞMESİDİR…
Evlilik farklı aile yaşantılarından ve kültürlerden gelen iki insanın tıpkı yeri ve vakti artık birlikte paylaşmaya başlamasıyla oluşan toplumsal bir bayan ve erkek münasebetidir. Bu açıdan bakıldığında evlilik bir bayan ve bir erkek ortasında yapılan bir birlikte hayat mukavelesidir. Toplum sistemi, eşlerin ve doğacak çocukların bakım ve yetiştirilmesi tarafından evlilik alakaları üzerinde devletin de denetim yetkisi bulunmaktadır. Evlilik alakalarının sistemi ve yürütülmesinde evliliğe taraf olan karı ve koca bütünüyle özgür değillerdir. Toplumsal kurallar, kanunlar, din ve merasimin şekillendirdiği toplum da bir taraf olarak kelam ve denetim sahibidir. İnsan ömrünün doğumdan sonraki ikinci hayat periyodu olarak kabul edilen evlilik erkek ve bayan için değerli, ailenin de başlangıcı sayılan toplumsal ve ferdî bir olaydır.
MUTLU EVLİLİKLERİN SIRRI…
Evlilik münasebeti; sevgi, hürmet, paylaşma ve müsamaha ile yürütülürse mutluluğun, muvaffakiyet ile yürütülemez ise de mutsuzluğun en önemli kaynaklarından biri olabilmektedir. Zira sabır, sadakat, şartsız sevmek, samimiyet, tutku ve hürmet olursa keyifli bir birliktelik ve sağlıklı bir seks hayatı olur.
EVLİLİKLERDE EN SIK GÖRÜLEN SIKINTILAR VE TARTIŞMA BAŞLIKLARI…
Evliliklerde sıkıntıların olması ve buna bağlı olarak tartışmaların yaşanması olağan ve doğal bir durumdur. Tartışmalar evliliğin canlı olduğunun göstergeleridir. Evliliklerde bağlantı sıkıntıları, ekonomik nedenler, eşin işsiz kalması, aile büyükleri ile tıpkı meskende oturma, eşler ortasındaki cinsel problemler, akraba alakaları, toplumsal hayata yönelik davranış ve hissedişler, mesleksel durumlar, sorun çözmede kullanılan yanlışlı yollar, çocukların bakımı ve yetiştirilmesindeki farklı bakış açıları, din, mezhep ya da kültür farkları, alkol, kumar ve talih oyunlarına düşkünlük, eşin konutu terk etmesi ya da öbür biriyle yaşamaya başlaması, aldatma, dayak ve küçük düşürücü davranış ve hareketler, iş kolik bir eşe sahip olma, eşlerin kişilik yapılarının birbirine uymaması, çok kıskançlık yahut eşlerin birbirine yeteri kadar vakit ayıramaması üzere mevzular evliliklerde en sık görülen sıkıntılar ve tartışma başlıklarıdır.
SİYAH GÖZLÜK YERİNE PEMBE GÖZLÜK TAKMAK GEREKİYOR…
Evli çiftler bazen yaşadıkları problemleri ve tartışmaları sertleştirebilirler ve onlara siyah bir gözlükle bakabilirler, ümitsizlik ve çaresizlikle evliliklerini boşanma sürecine sokabilirler yahut mutsuzluğa mahkûm edebilirler; bazen de bu sıkıntıları yumuşatabilirler ve onlara pembe bir gözlükle bakabilirler, ümit ve memnunluk hisleriyle evliliklerini keyifli bir sürece sokabilirler. Bu nedenle çiftlerin evliliklerinde siyah gözlük yerine pembe gözlük takmaları gerekiyor. ‘Peki, bu nasıl olabilir?’ Bu sorunun pek çok cevabı bulunmakla bir arada en değerli cevaplarından biri çiftin birlikte paylaşımlarının olmasıdır.
ÇİFT OLARAK BİRLİKTE DUŞ ALIN, BİRLİKTE YATIN, BAŞ BAŞA SOHBET EDİN VE SEKS YAPIN!
Birlikte duş alarak, birlikte birebir yatakta uyuyarak, birlikte baş başa sohbet ederek, sevişip, nizamlı seks yaparak birbirlerine olan tutkularını söz eden çiftler, evliliklerinde karşılaştıkları problemlere ve tartışmalara pembe gözlükle bakarlar, bu problemleri yumuşatırlar ve vakitle çözebilirler. Fakat birbirlerine olan tutkularını tabir edemeyen ya da saklamayı tercih eden, birlikte duş almayan, birlikte yatıp uyumayan, her seferinde partnerlerini cinsellikle cezalandıran, baş başa sohbet etmeyen çiftler ise evliliklerinde karşılaştıkları problemlere ve tartışmalara siyah gözlükle bakarlar, bu meseleleri sertleştirirler ve vakitle kendilerini mutsuzluğa mahkûm ederler. Halbuki uzun müddetli ilgilerde cinsel tutkuyu sürdürmenin şifresi, duygusal açıdan karşıdaki beşerle bütünleşirken kendin olarak kalabilme yeteneğidir. Bu cins bir kendini geliştirmenin dört ana bileşeni oluyor, bunlar; ‘açık bağlantı kurma, partnere dokunma, suçlamak yerine sorumluluk alma ve telaşların üzerine gitme’ formunda sıralanabilir.
HORLAMANIN %100 TEDAVİSİ VAR, YAZGI DEĞİL!
Evlilik içi tartışmalar sonucu oluşan küslüklerin dışında, çiftlerin başka yataklarda yatmalarına sebebiyet veren değerli bir faktör partnerlerden birinin başkasını rahatsız edebilecek derecedeki horultularıdır.Horlama faktörü çiftin başka yatmasına, yorgun ve öfkeli olmalarına, cinsel soğukluğa ve birbirlerine olan tahammüllerinin azalmasına neden olabileceği üzere, çifti birbirinden ve yaşayacakları hoş zevklerden yoksun da bırakabilir. Fakat asıl değerlisi yaşadıkları sıkıntıları ve tartışmaları sertleştirir ve bunlara siyah gözlükle bakmalarına yol açabilir. Bu nedenle sebebi her ne olursa olsun çift horlamanın tedavisi için bir tabibe başvurmalıdır. Zira horlamanın %100 tedavisi vardır, yazgı değildir.
